Atatürk Bulvarı üzerinden Türkiye Büyük Millet Meclis’ine gerçekleştirilen yürüyüşte “Haine Karşı Omuz Omuza”, “Hainler Millete Hesap Verecek”, “Katil ABD FETÖ’den Desteğini Çek” sloganları atıldı, darbe girişimini kınayan mesajların olduğu dövizler taşındı. Yoğun bir kalabalığın olduğu ve yol kenarındaki vatandaşların da kiminin yürüyüşe dahil olarak kiminin de alkışlarla destek olduğu yürüyüş TBMM önünde son buldu.

O gece darbeci askerlerin bombaladıkları Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde son bulan yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 15 Temmuz’da kalkışılan darbeyi bir işgal girişimi olarak nitelendirdi, milletin yiğit evlatlarının direnişi ile bu girişimin püskürtüldüğünü vurguladı. 

“O gün sen, ben, o yoktu; o gün sadece ‘biz’ vardı” diyen Yalçın, O gün milletin tek akıl, bir tek yürek, bir tek bilek gibi meydanlara aktığını, FÖTÜ’nün Mankurtlarının karşısına çıktığını söyledi.

O Gün Türkiye Büyük Bir Meydandı ve Biz O Meydandaydık 

“O gün milletin cesareti, devletin dirayeti bütün ihtişamıyla meydanlardaydı” diyen Yalçın, o gece Türkiye’nin büyük bir direniş meydanı olduğunu Memur-Sen’in de bu meydanın en güçlü parçalarından biri olduğunu söyledi. Yalçın, “Türkiye büyük ve yekpare bir meydana dönüşmüştü; ve biz o meydandaydık!

O gün, Meydanlara ilk çıkan ve teşkilatını meydanlar ilk çağıran, Memur-Sen’di; Milletimizle birlikte darbeci hainlere karşı inancımızı, irademizi ve ülkemizi savunduk. Teşkilat olarak, Türkiye’nin en büyük konfederasyonu ve bağlı sendikaları olarak o meydandaydık” ifadelerini kullandı. 

11 Hizmet kolundaki sendikanın ve komisyonların o gece bu meydanda olduğunu söyleyen Yalçın, “Yaralılar için koşturan hemşireler, doktorlar, TRT’yi kuşatmadan kurtaran haberciler, basıncılar, milyonları sokağa döken selaları okuyan imam ve müezzinler, öğrencileriyle meydanlara akın eden öğretmenler, devletin başını, cumhurun başkanını selametle Atatürk Havalimanına indiren Hava kontrolörü yiğitler… Türkiye’nin Kamu görevlileri, Türkiye’nin erdemliler hareketi, Türkiye’nin entelektüel birikimi tanklara toplara karşı bir direniş manifestosu yazıyordu. Cuma Dağ’larımızla, Ali Alıtkan’larımızla, Yusuf Elitaş’larımızla, İlhan Varank’larımızla o meydandaydık. Meydanlar da, Vatan da bizimdir dedik; Bizim olduğunu FETÖ’nün mankurtlarına ve patronlarına da ispat ettik” şeklinde konuştu.

O Gece Meydanlara Çıkmayın Diyenler 15 Temmuz’u Anlayamazlar 

“Antimilitarizmin edebiyatını yapanlar, evlerinde çekirdek çitleyip gelişmeleri televizyondan izlerken ve darbe girişiminin sonucuna göre alacakları pozisyonu hesaplarken, bu milletin yiğit evlatları, 250 şehidimiz

‘edebiyatın’ değil ‘ebediyetin’ peşinden gittiler” diyen Yalçın, “O nedenle diyoruz ki; o gece meydanlara çıkanlara çıkmayın diyenler, 15 Temmuzu anlayamazlar. 15 Temmuz’a ‘kontrollü darbe’ ya da ‘tiyatro’ diyenler bu milletin o gece çıplak elleriyle nasıl bir tuzağı bozduğunu, cesaret ve imanla nasıl bir planı boşa çıkardıklarını kavrayamazlar. Milletin, darbe tehlikesi geçene kadar 29 gün boyunca tuttuğu direniş nöbetlerine burun kıvıranlar, meydanlarda gösterilen kahramanlığın bize yeniden bir vatan kazandırdığını bilemezler, anlayamazlar” ifadelerini kullandı. 

15 Temmuz Bir İşgal Hareketi, Diz Çöktürme Hareketidir 

920 yıl önce yapılan Haçlı Seferlerini hatırlatan Yalçın, “Bundan tam 920 yıl önce nasıl ki bir 15 Temmuz günü Kudüs işgal edildiyse, Yine bir 15 Temmuz günü Türkiye işgal edilmek istendi. 15 Temmuz darbe girişimi, küresel emperyalizmin bu ülkenin bağımsız duruşuna, antiemperyalist politikalarına, dayatmalara boyun eğmeyen iradesine, küresel vesayete yol vermeyen cesaretine karşı girişilmiş bir “diz çöktürme” hareketidir” diye konuştu. 

15 Temmuz’un, “Dünya beşten büyüktür” iradesine had bildirme Türkiye’yi bölgesinde lider, küresel düzlemde aktör yapma hedefine ceza kesme çabası olduğunun altını çizen Yalçın, “Darbenin taşeronu FETÖ’yü koruyanların, Pensilvanyadaki haine kol kanat olanların kim olduğunu bilirsek darbenin arkasındakileri de görmüş oluruz” şeklinde konuştu. 

ABD ve yönetiminin Pensilvanya’daki terör örgütü liderini teslim etmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, ABD’nin FETÖ liderini Türkiye’ye iade etmedikçe darbenin olağan ve makul darbe ortağı olarak kalacağını söyledi.

Millet, Emperyalizmin Heveslerini Kanlı Kursağında Bırakmıştır 

“Emperyalistler istiyorlar ki biz öğretilmiş çaresizliğin kulu, sömürü düzeninin uslu çocuğu olalım” diyen Yalçın, Onlar bu ülkenin potansiyelini yok edip kapasitesini sınırlarken biz görmezden gelelim. Onlar istiyorlar ki ördükleri zindanlarda kendimizi özgür ve müreffeh kabul edelim. İstiyorlar ki mankurtlara, kuklalara kızalım ama onların arkasındaki eli öpelim. Ama bu millet artık uyanmıştır! Dostu da tanımaktadır düşmanı da! Kuklayı da bilmektedir tutan eli de! Oyunları boza boza, bentleri yıka yıka, bozgunları aşa aşa gelmiştir bugünlere. Bu millet mevcudiyetine kast eden son alçak saldırıyı da 15 Temmuz’da püskürtmüş, heveslerini zulmün kanlı kursağında bırakmıştır” diye konuştu. 

15 Temmuz Yeniden Dirilişin Adıdır 

15 Temmuz’un, darbeyle anılan 12 Eylüller’den 27 Mayıslardan farklı olarak, sadece karanlık darbe girişiminin adı değil, bunun ötesinde inanca sadakatin, şehadetin ve yeniden dirilişin adı olduğunu dile getiren Yalçın, “15 Temmuz darbeyi kutsayan 27 Mayısın aksine; milletin dirayetini kutsayan bir anlayışla Demokrasi ve milli birlik günü ilan edildi. 15 Temmuz, Allah’ın yardımıyla bombalara, tanklara karşı çıplak elle kazanılmış bir zaferdir.15 Temmuz; milyonların sokağa inerek iradesini ve ülkesini koruduğu o tarihi direnişin ve bu ülkenin adeta yeniden kurulduğu gecenin adıdır. 15 Temmuz; şehadet bilincinin mücessem olduğu, bir milletin topyekûn bir yumruğa dönüştüğü tarihin adıdır” ifadelerini kullandı.

Gaflete Uyuyan İhanete Uyanır! 

O gecenin kuşaklar boyu unutulmayacağını ve unutulmaması gerektiğini söyleyen Yalçın, “O gece gördüğümüz ihaneti de sadakati de asla unutmayacağız ve unutturmayacağız. Çünkü gaflete uyuyan, ihanete uyanır!” dedi. 

Yalçın sözlerine şöyle devam etti; Bu anlayışla 15 Temmuz’un ortaya çıkardığı Yeni Kapı ruhunun Recep Tayyip Erdoğan’la özdeşleşen “Dünya beşten büyüktür” misyonunun Memur-Sen’le bayraklaşan, “Her eylem yeniden diriltir beni” vizyonunun duruşuna sahip çıkıyor ve destek veriyoruz. 15 Temmuz “kayıt yok şart yok egemenlik milletindir” düsturunun hep birlikte haykırışıdır. Bu topraklarda özgürce yaşıyorsak şehidlerimizin ve gazilerimizin ölümü öldüren cesareti sayesindedir. Şehidlerden aldığımız bu emaneti hiçbir ahval ve şeraitte kurda kuşa, ite çakala, namussuza haine teslime etmeyeceğiz. Hele de sureti haktan görünüp şeytana kul olanların hile ve desiselerine yol vermeyeceğiz.“Her şehid bir meşale” diyerek yürüdüğümüz bu gece, her bir şehidimizin yolumuzu aydınlatan bir meşale olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Şehidlerimizin bize bıraktığı emanete sahip çıkacağımızı; Şehidlerimizin bıraktığı mirası yaşatacağımızı, Üzerimizde hesabı olanların heveslerini kursaklarında koymak için Hep birlikte bu meydandan dosta düşmana haykırıyoruz: Allah’tan gayrısının karşıdında dik duracağımıza, Şehadet ateşini kalplerimizde hep diri tutacağımıza Şehidlerin emanetine canımız pahasına sahip çıkacağımıza, Şehidlerimizin yolundan ve istikametinden ayrılmayacağımıza Cuma Dağ’ların İlhan Varank’ların emanetime sahip çıkacağımıza, Emperyalizme, Siyonizme inancımızın kutlu surlarında gedik açtırmayacağımıza, İrademize saldırıları, bağımsızlığımıza el uzatanları cevapsız bırakmayacağımızı, Hainler karşısında tek yürek, tek yumruk olacağımıza, Sessizliği gaflet, oturmayı ihanet sayarak direnişin saflarına koşacağımıza Tarihin, insanlığın, ümmetin ve milletin önünde söz veriyoruz, 15 Temmuzun ihanet tarafını lanetliyor, Millet, devlet ve ditarey tarafının öncüsü ve paydaşı olmaktan her an onur duyacağımız ifade ediyor, Şehitlerimize Allah’tan rahmet Gazilerimize sağlık afiyet diliyoruz. Yaşasın 15 Temmuz Dirilişimiz, Yaşasın milli birlik ve beraberliğimiz…”