Bayındır Memur-Sen 18. Başkanlar Kurulu Toplantısı, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.
Programa Genel Başkanımız ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Soner Can Tufanoğlu, Genel Sekreterimiz Fikret Onhan, Genel Başkan Yardımcılarımız Taner Düzgören, Levent Tosun ve Gökhan Şimşek'in yanı sıra Şube ve İl Başkanlarımız katıldı.
Programda konuşan Genel Başkanımız Soner Can Tufanoğlu, “Evet, biz emek örgütüyüz. Evet, biz kamu görevlilerinin haklarını koruyan, artıran, çalışma şartlarını, özlük haklarını, insan onuruyla bağdaştırmak için ter akıtan, ülkemizin erdemli sendikal aklıyız. Ama biz aynı zamanda milletin, ümmetin, insanlığın derdiyle dertlenmeyi emek mücadelesinden ayırmayan bir hareketiz. İnsanı ve insanlığı felaha, refaha ve huzura kavuşturmayı vazife bilen soylu bir sendikal hareketiz” şeklinde konuştu.
Bayındır Memur-Sen’in krizlerin ve pandeminin hayatı etkilediği bir süreçte de ilkelerden taviz vermeden hayatın her alanına dokunmaya devam ettiğini belirten Tufanoğlu, “Çünkü biz dünyaya söyleyecek sözümüzün olduğuna inanmış bir örgütüz. Bu söz öyle etkili bir söz ki; bugün dünyayı kasıp kavuran adaletsizliklere, sömürüye karşı adaleti, hürriyeti bütün insanlık için talep etmektedir. Mücadelemizi soylu bulmamızın nedeni budur. Memur-Sen; zalimlere karşı direnişin merkezi, mazlumlar için diriliş nefesidir. Bize çağın erdemlileri vasfı kazandıran, vefa elbisesiyle yol aldıran budur” ifadelerini kullandı.
4688 Sayılı Sendikalar Kanunu’nda değişiklik yapılası gerektiğine dikkat çeken Tufanoğlu, ‘’Yetkili sendikanın hakkı olan Dayanışma aidatının ödenmesinin sağlanmalı, Toplu sözleşme süreci en az iki ay olmalı, kamu görevlilerine grev hakkı verilmeli, hakem heyeti ve Toplu Sözleşme masasının yapısının değiştirilmeli, Toplu sözleşmenin kapsamının genişletilmelidir. Ayrıca hizmet kolumuzdaki kamu çalışanlarımızın acil çözüm beklediği öncelikli konular var.
Her alanda ülkemizin kalkınmasına ve imarına öncülük eden kamuda çalışan mühendis ve teknik elemanlarımızın mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi için, yasal düzenlemelerin yapılarak meslek kanunun çıkarılmalı, kamuda bozulan iş barışının sağlanması için 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek ek göstergenin verilmesi, ek göstergelerdeki ara kademelerdeki yansıtma kat sayılarının artırılmalı,
Yüksek risk altında görev yapan AFAD çalışanlarımıza AFAD tazminatının ödenmeli, Tapu Müdürlüklerimizde yoğun iş yükü altında hizmet veren Tapu çalışanlarımızın iş barışının tesisi, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi için tek unvan uygulamasına geçilmeli, Karayollarında görev yapan çalışanlarımız için aldığımız kar tazminatının kapsamının genişletilerek Karayolları tazminatı olarak revize edilmelidir.’’
Konuşmalarını sürdüren Tufanoğlu, ‘’Bizler insana ve insanı yücelten değerlere, insan onuruna sahip çıkan, Büyük Bayındır Memur-Sen Ailesiyiz. Nerede ihtiyaç varsa orada olan, vicdanlarımızın yardım eli AFAD çalışanlarıyız. Yaşadığımız acı felaketler gösterdi ki yeniden şehirler kuran, ülkemiz için hayati önem sahip kentsel dönüşüm projelerini yürüten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışanlarıyız.
Ülkemizin alt yapı yatırımlarının finansmanını sağlayan ve yapan İller Bankası çalışanlarıyız. ‘Tapu bir ülkenin namusudur’ anlayışıyla hareket eden Tapu ve Kadastro çalışanlarıyız. ‘Gidemediğin yer senin değildir’ sözünü şiar edinen Karayolları çalışanlarıyız. TOKİ, GAP, DOKAP, DOP çalışanlarıyla, Türkiye Yüzyılının inşasına öncülük eden iş yeri temsilcisinden, şube başkanına, il başkanlarımızdan Genel Başkanına kadar biriz ve bütünüz.
Bayındır Memur-Sen olarak, geleceğimizi imar ve inşa ederken birlik ve beraberlik içinde yeni zirvelere yürüyeceğiz. Yeni zirvelere yürürken adaletten ayrılmayacağız, ehliyet ve liyakati benimseyip istişare etmeyi unutmayacağız. Yeni zirvelere yürürken vefamızı ve merhametimizi kaybetmeyeceğiz. Önce davam, önce ülkem, önce milletim diyerek daha çok çalışacağız’’ şeklinde konuştu.