Ecdadımız uğrunda büyük bedeller ödeyerek, bizlere her safhası parlak zaferlerle dolu şanlı bir tarih armağan etmiştir. Büyük Zafer 30 Ağustos'ta, emperyalizme karşı baş eğmemeye, var olmaya kararlı bir milletin irade beyanının taçlandığı bir tarihin ifadesidir, milletin yeniden dirilişidir. 30 Ağustos, milletimizin hiçbir zaman, esaret ve dayatmaya boyun eğmeyeceğinin göstergesidir.
Bu büyük zafer, sömürgecilerin dünyanın dört bir yanını işgal edip yağmaladığı bir devirde, asırlar içinde bu toprakları kan ve terle yoğurarak vatanlaştıran bir halkın, bütün mazlumlara umut dolu seslenişidir. Batılı emperyalistlerin bütün hile ve desiseleriyle fiziki birliğini kaybetse de gönül ve şuur birliğini koruyan ümmetin de maddi yardımları ve dualarıyla ayakta kalan Türkiye, tarihten gelen misyonunu ortaya koyarak, sömürgecilere dur demiştir.
Ancak emperyalist devletlerin 95 yıldır bu topraklar üzerindeki kanlı işgal ve istila planları son bulmamıştır. O günden bugüne emperyalistler yeni oyunlarla karşımıza çıkmışlardır. Bugün de bu süreç devam etmektedir. Emperyalistler vekalet verdikleri FETÖ, DAİŞ, PKK/PYD gibi terör örgütleri ile ülkemiz ve bölgemizde yeni oyunlar sergilemektedirler. En son yaşadığımız 15 Temmuz darbe görünümlü işgal girişimi bunlardan biridir. Fetullahçı terör örgütünün milletin silahlarını emperyalistlerden aldığı vekaletle yine millete yönelttiğine hep birlikte şahit olduk. Fakat millet tıpkı tarihte olduğu gibi baş eğmedi, darbecilere karşı destansı bir direniş göstererek emanete sahip çıktı. Milletimiz, tıpkı 30 Ağustos zaferinde olduğu gibi emperyalistlerin oyununu 15 Temmuz gecesi bir kere daha bozdu.
Günümüzde yaşanan her türlü plan da milletin, 30 Ağustos'tan aldığı ilhamla bertaraf edilmeye devam ediyor. Ekonomik olarak sürdürülen operasyonların başarısızlığa uğraması da bu sebepledir. Milletin azmi ve fedakarlığının eseridir.
Bu vesileyle, bu topraklara canını ve kanını veren ve kendilerinden sonra büyük bir millete de ilham veren şehitlerimizi bir kere daha rahmetle anıyoruz.