Ülke ve bölge olarak zor süreçlerin yaşandığı bir zaman diliminde yaşamaktayız. Okyanus ötesinden dünyayı ekonomik açıdan esir etmeye çalışan Amerika, ekonomisi güçlü olmayan ülkelere ciddi baskılar yapmaya devam ediyor. Trump’ın ekonomik savaş söylemleri, derin acıların yaşandığı Ortadoğu coğrafyasında yıldız gibi parlayan, mazlum coğrafyaların hamisi olan ülkemizi diz çöktürmeye yetmeyecektir. Yeni Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlayan ekonomik tetikçiler, umduklarını bulamadan hüsrana uğrayacaklardır.
Dünya genelinde ve ülkemizde sıcak gelişmeler yaşanırken, Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımız, genel kurul süreçlerini tamamlayarak Memur-Sen’imizi geleceğe taşıyacak yöneticilerini belirliyor. Bayındır Memur-Sen olarak bizler ise yeni yılda, geçmişimizden aldığımız ilkelerimiz doğrultusunda yenilenen yönetimimizle, yeni bir iştahla, daha azimli, daha kararlı bir sendikacılık anlayışının temellerini oluşturduk. Gelişen teknolojinin ekonomik, toplumsal, hukuki ve sendikal alanda oluşturacağı değişim ve dönüşüm sürecinde, olayları izleyen ve etkilenen değil; olaylara müdahale eden ve etkileyen, aksiyoner bir sendikal alt yapı hazırlama çerçevesinde vizyonumuzu geliştirdik.
Bununla birlikte 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimlerde milletimizin hür iradesini ortaya koyduğu tercihleri neticesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçildi. Bu minvalde bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile bağlı ve ilgili kuruluşlarda son derece köklü değişiklikler gerçekleştirildi. Hiç kuşkusuz ki, bu dönüşüm geçmişte yaşanan bürokratik engelleri ortadan kaldırdı. Bu adaptasyon sürecinin kamu görevlilerimiz adına bir olumsuzluğa mahal vermeden tamamlanması için her türlü çabayı gösterdik, bundan sonra da göstereceğiz.
24 Haziran seçimleri öncesinde hemen hemen bütün partilerin seçim beyannamelerinde yer alan memurların ek göstergelerine ilişkin düzenleme yapılacağı vaadine yönelik olarak Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın polisler, hemşireler, imamlar ve öğretmenlerimize verdiği 3600 ek gösterge sözünün, bütün memurları kapsayacak şekilde genişletilmesi ve kamu görevlilerinin ek göstergeye ilişkin sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi gerekliliğini yeniden hatırlatmak istiyoruz.
2018, ülke olarak içimizden gelen tehditleri bertaraf etme yolunda kararlı adımlar attıkça, yurdumuza yönelik dış tehditlerin giderek arttığı bir yıl oldu. Özellikle bölgemizde yaşanan savaşların can almaya devam ettiği, kandan beslenen küresel güçlerin ülkelerdeki çekişme ve savaş ortamını körükleyerek gerginlikleri artırdığı bir yılı geride bırakıyoruz. Kasıtlı olarak cahil ve geri bırakılmış toplumların yeraltı kaynaklarına da el koymak isteyen ve bu uğurda bir damla petrol için milyonlarca masumun kanını akıtmayı hiçe sayan gözü dönmüş canilerin, Ortadoğu’daki cadı kazanını kaynattıklarını müşahede ediyoruz.
Buna rağmen savaş çığırtkanlarının, karanlık planlarını bozmak adına Afrin’e gerçekleştirdiğimiz Zeytin Dalı Harekâtı ve son günlerde sıkça dile getirilen muhtemel Münbiç operasyonu ile ülkemizin sınırlarımız ötesindeki gelişmelere karşı gösterdiği hassas ve kararlı yaklaşımın bölgemizde barış ümitlerini bir nebze olsun yeşerttiğini gördük.
Bölgemizi kasıp kavuran kan ve gözyaşının en kısa sürede sona ermesini, açlık ve yokluk içinde perişan kalmış mazlumların bir an önce refaha kavuşmasını, şehitlerimizin mübarek kanları üzerinde yükselen devletimizde gözü olan iç ve dış tüm mihrakların bertaraf edilerek askerimize, polisimize, milletimize kurulan kahpe tuzakların devletimizin gücü, milletimizin iradesi ile bozulmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.
Yeni yılımızın memurun ve emekçinin yılı olmasını, istihdamın artırılarak ülke geneline yayılmasını, bizlerin huzur ve refahı için cansiperane bir mücadele veren tüm güvenlik güçlerimizin burnu dahi kanamadan, ülkemizin içinde bulunduğu bu zorlu süreçten daha da güçlenmiş olarak çıkması umuduyla tüm vatandaşlarımızın yeni yılını kutlar, 2019 yılının hayırlar getirmesini temenni ederim.