30 Ağustos zaferinin 93. yılını idrak ediyoruz. Ağustos, tarih boyunca aziz milletimiz için hep zafer ayı olmuştur. “Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından,
Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?
…/…
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rukü olmazsa, dünyada eğilmez başlar,”
Mehmet Âkif Ersoy
30 Ağustos zaferinin 93. yılını idrak ediyoruz. Ağustos, tarih boyunca aziz milletimiz için hep zafer ayı olmuştur. Malazgirt, Mohaç, Çaldıran, Mercidabık gibi büyük zaferlerin yanı sıra Cumhuriyet’e giden çok önemli bir aşama olan milletimiz açısından tarihin kırılma noktası sayılabilecek ‘Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ zaferi de bu ayda gerçekleşmiştir. Bu zaferler, aziz milletimizin, istiklâl ve istikbali, varoluş inanç ve kararlılığının vazgeçilmez karakteri olarak düşündüğünü tarih boyunca her seferinde kanıtlamıştır.
Yok edilmek istenen bir milletin, imanla, aşkla, cesaretle sürdürülen var oluş azmi, zaferlerle sonuçlanmıştır. Cennet mekân şehitlerimizin vatan, millet ve ulvî amaçlar için tereddütsüz şahadetleri, görkemli bir tarihi mirasa dönüşmüş, bugünkü nesillerin yaşamlarını beslemiş, onları ortak değerde birleştirmiştir.
Yaşadığımız çağda varlık ve medeniyet iddiamız, bilgi, ahlâk ve irfan yolunda muhkem durmak, yorulmak bilmez bir yürüyüşle geçmişin değerleriyle bezeli, kahramanlarımızın izleğinde yeni zaferlere yönelmeli, istiklâl ve istikbalimizi milletimizin layık olduğu veçheyle taçlandırmalıdır.
Ülke ve millet olarak birlik, bütünlük ve kardeşliğimize kastedilen içinden geçtiğimiz bu zor, sıkıntılı dönemde uhuvvet duygularıyla, beraberlik içinde tesis edilecek dirliğimizin nişanesi, barış atmosferimizin simgesi olacak bir iklim zaferlerimizi gerçek manasına ulaştıracaktır. Değilse zaferler ideal hayatların, ideal birlikteliklerin kazanımına dönüşemez. Uğruna verilen canlarıyla aziz vatanımız, tüm farklılıklarını kültürel zenginliğe dönüştürmüş tek millet olma şuurumuz, bütün hesapların, kaygıların üzerinde, bizi bir arada tutan, bizi ‘biz’ yapan üst değerlerimizdir. Bu değerler, ilim, iman, dayanışma ile muhkem kılınmalıdır. Şimdi yeni zaferlerin ufkuna bu anlayışla yönelmenin tam zamanıdır.
Bu vesileyle şehitlerimizi, uğrunda hayatlarını verdikleri mefkûrelere derin bağlılıkla, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Bu gönderiye henüz kimse yorum yapmadı