Halep Yanıyor, Kan Ağlıyor
Rusya, İran ve Suriye’den oluşan zulüm ve vahşet çetesinin Halep’i yerle bir ettiğini, Esed ve Putin canileri Halep’i yaktığını vurgulayan Yalçın, “Halep’i vurdular… Yüreğimiz yanıyor. ‘Yemin ederim biz bir şey yapmadık' diyerek ağlayan Halepli çocuğun tek damla gözyaşının vebalini nasıl üstleneceğiz, hakkını nasıl ödeyeceğiz? Bedenleri küçük, yürekleri büyük çocukların haykırışlarını unutacak mıyız? Elbette hayır… Unutursak kalbimiz kurusun… Ninnilerle uyutulması gereken bebeklerin, kurşunlarla susturulduğunun şahitleri olarak, sessiz mi kalacağız? Elbette sessiz kalmayacağız. Dünya sussa, biz susmayacağız. Hakkı haykıracağız. Mazluma el uzatacağız. Zulme ve zalime karşı duracağız. Akıl tutulmasına uğramış, basiretleri bağlanmış, insanlıktan nasipsiz olanlar Suriye’deki katliama kör ve sağırlar. Onlar, insanlığın utanç abidesi olarak yaşamaya/anılmaya mahkumlar” diye konuştu.
Halepli Kardeşlerimizle Kucaklaşacağız
Halep’te emperyalistler devletlerin, terör uyguladığını soykırım yaptığını belirten Yalçın, şu şekilde konuştu: “Halep’e acımak insanlığın ne haddine? Halep, insanlığa acıyor… Çünkü aylardır vahşi katliamlarla, açlıkla, ilaçsızlıkla teslim olmaya zorlanan Halep’i seyreden insanlık acınmayı hak ediyor. Halep’i ölüm pazarına, zulüm tezgahına dönüştürenlerin vahşetinden Halepli kardeşlerimizi korumak, onlara kucak açmak bizim işimiz. Sivil toplumun, milletlerin, toplumların işidir. Türkiye’ye, İslam ülkelerine, insanı ve insan onuru merkeze alan devletlere düşen, Halep’i Esed’ı insafına terk etmemek, Halep’i Haleplilere teslim etmektir. Rusya’nın, İran’ın vahşet elini Halep’ten çektirmektir. Esed iktidardan uzaklaşması gerekirken, Halepliler Halep’ten uzaklaşmak zorunda bırakılıyor. Halep’te devlet terörünün her türünü uygulayan Rusya’nın, İran’ın, Esed’ın amacı bellidir; Halep’in demografik yapısını değiştirmek. Halep’i kendi sosyo-politik hedeflerine uygun bir zemine dönüştürmek. İnsanlar, Halep’ten kaçmaya/çıkmaya zorlanıyor. Başta Türkiye olmak üzere duyarlı hiçbir ülke buna izin vermemeli. Esed’ın, ona hamilik yapan Rusya ve İran’ın bu kirli oyunu, kanlı oyunu bozulmalı. Halep, Halepli kardeşlerimizle en kısa sürede yeniden kucaklaşmalı.”
BM Halep’in İşgaline ‘Gözlemci’ Oluyor
“Müslüman coğrafyalardaki zulümleri seyretmekte mahir olan BM, Halep’in işgalini, Haleplilerin katlini seyrediyor” diyen Yalçın, BM’nin Halep’e ses çıkarmamasını, suskun kalmasını ikiyüzlülük olarak nitelendirdi. BM’nin, Halep’in coğrafi, siyasi ve sosyolojik işgaline ise ‘gözlemci’ statüsünde zımnen destek verdiğine dikkat çeken Yalçın, “Halepli kardeşlerimizi evlerine, Halepli çocukları baba ocaklarına, Halepli bacılarımızı yuvalarına kavuşturmadıktan sonra Halep’te zulme son vermiş olamayız. Sadece, zulmün ve zalimin Halep’i işgaline kapı aralamış oluruz. İnsanlığın iki sorumluluğu var. Biri, sivil toplumun öncülüğünde Haleplilere kucak açmak. Diğeri ise ‘önce insan’ diyen devletlerin ortaklığıyla Halep’i kurtarmak. Bu ikisini birlikte başarırsak ancak, ‘İnsanlığı Utançtan Kurtar’ çağrımızın, ‘Halep’e Yol Aç’ kararımızın gereğini yapmış oluruz” dedi.
Yeter Artık Susmayın
Halep’in, insanlığın ve İslam coğrafyasının ahlak sınavı olduğunu dile getiren Yalçın, “Halep, adalete ve merhamate dair sıratımız. ‘Yeter Artık’ susmayın! Zalime, ‘Yeter Artık’ demekten korkmayın. İnsanlık için, adalet için, huzur için, Halep için ‘Yeter Artık’ diyerek haykırın. Susmayın, ayağa kalkın. İnsanlık ve ümmet olarak ayağa kalkarsak zalimler diz çöker. Biz kurtuluş yoluna rehberlik edersek, zafer iyilerin olur. Gün, emperyalizmin açtığı yaraları birlikte sarma günüdür. Gün, direnişe omuz verip, emperyalizmin ve tetikçilerinin oyunlarını bozma günüdür. Vakit, emperyalizm, Baasçı despotizm karşısına dikilme, mazlum kardeşlerimize el verme vaktidir. Gün bugündür; Zulme karşı adaleti, baskıya karşı özgürlüğü, zillete karşı onuru seçmiş Halep halkına sahip çıkmalıyız. Haleplilerin savaş uçakları, tankları, füzeleri, fosfor ve misket bombaları yoktur. Onlar imanı, iradesi, sabrı ve kararlılığı var. Zalimlerin yaktığı Halep, Allah’ın izniyle küllerinden dirilecektir” ifadelerini kullandı.
Lanet Olsun, Dilsiz Şeytanlara
İslam coğrafyasında zulümlerin son bulması için yolun ümmet olmaktan, Halep’in derdine deva olmaktan geçtiğini ifade eden Yalçın, şu şekilde konuştu: “Birlik olursak, zillet biter. Birlik olursak, zulümler biter. Birlik olursak, zalimler titrer. Bir buçuk milyarı aşan Müslüman bir araya gelirse, Halep’in hesabı sorulur, Halep kurtulur. Vicdanlar bir araya gelirse, dünya zulümden kurtulur. Unutmayın! Umutsuzluğa kapılmayın! Yüce Allah’ın müjdesine sarılın. ‘İnanıyorsanız… Üstünsünüz’, ‘Nice az topluluk, nice çok topluluğa üstün geldi’ inancıyla, umudu artıralım. Bedir'de, bir avuç sahabe galip geldi. Barbar haçlı orduları ecdadımızın karşısında her seferinde bozguna uğradı. Çanakkale'de yiyecek ekmeği olmayan askerlerimiz destan yazdı. Ümmet, tek yürek sefere çıkınca hep muzaffer oldu. Yine, tek yürek seferdeyiz. Yeniden zulme karşı direnişteyiz. Lanet olsun Halep'te kan pazarı kuranlara.. Lanet olsun Halep’te soykırım tezgahı açanlara… Lanet olsun, mazaretlere sığınıp gözünü, kulağını kapatanlara… Lanet olsun, dilsiz şeytanlara.”
Halep’e Özgürlük Direnişle Gelecek
Esed’i ve Esed’e destek verenlerin katil olduğunu vurgulayan Yalçın, “Ses çıkarmayanlar suçu ortağı, utancın sahibidir. Biz, katili haykırmak, Halep'i kurtarmak için buradayız. Biz, Halepli kardeşlerimizle kucaklaşmak için yollardayız. ‘Halep’e Yol Açmak’ için, ‘İnsanlığı Utançtan Kurtarmak’ için buradayız. Büyük Memur-Sen ailesi olarak, katilleri, suç ortaklarını, hamilerini, göz yumanları lanetliyoruz. Halep’e, medeniyet coğrafyamıza, ümmete ve insanlığa sahip çıkıyoruz. Biz diyoruz ki; Halep’e özgürlük direnişle gelecek. İnsanlık zulüm karşısında elbette galip gelecek.”
Bu gönderiye henüz kimse yorum yapmadı