Türkiye Anayasa Platformu adına açıklamayı Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptı. Yalçın, "Yürütme Kurulu 17 Sivil Toplum Kuruluşu’ndan oluşan ve 350’den fazla STK’nın desteklediği Türkiye Anayasa Platformu olarak buradayız. Niçin burayı tercih ettik. Bu bina ve bu atmosfer bütün tarihi birikimimizi, milli iradeye verdiğimiz değeri, egemenliğin kayıtsız şartsız millete olduğu haykırışını ilk kez yansıtıldığı 1. Meclis'in binası. Sen, ben demeden, Anadolu'daki bütün kimliklerin kendisini ifade ettiği en katılımcı, en kapsayıcı ve demokrat meclisimiz. Hacı Bayram Veli'nin manevi şahsiyetinin milletin değerlerini simgelediği, savaş ortamında ve cuma namazı sonrasında açılmasıyla milletin kararlılığını ve inancına bağlılığını yansıtan meclis. Tam da bu yüzden buradayız. Savaş ortamında açılan fakat düşman tarafından bombalanmayan 1. meclis burada içimizdeki hainlerin bombaladığı meclis, kurşunladığı millet gündemimizde. İlk günkü ruhla buradayız" dedi.
Yalçın daha sonra platform adına aşağıdaki bildiriyi okudu.
İşte O Bildiri:
"Sivil İrade, Sivil İdareye Sahip Çıkıyor"
Türkiye Anayasa Platformu Bildirisi
Türkiye’nin çocuklarının, genç ve yaşlılarının, işçi ve memurlarının, emekli, çiftçi ve esnaflarının, bilim, sanat ve spor insanlarının, işverenlerinin, yazarlarının, fikir ve düşünce insanlarının temsilcisi sivil toplum kuruluşlarımızın “Yeni Anayasa İçin Hep Birlikte” temasıyla oluşturduğu TÜRKİYE ANAYASA PLATFORMU olarak;
Merhamet, hamiyet ve yüksek haysiyet sahibi milletimizi sömürmeyi, milletin ve dünya mazlumlarının hamisi ve hadimi devletimizi ele geçirmeyi hedefleyen Fetullahçı Terör Örgütü’nün, terörist unsurları öncülüğünde 15 Temmuz 2016 akşamı gerçekleştirdiği cunta ve darbe girişimini lanetliyoruz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN başta olmak üzere kadın, yaşlı, çocuk, genç demeden darbeye direnen herkesin öldürülmesi talimatıyla başlayan cunta-darbe kalkışmasının içerideki ve dışarıdaki azmettiricilerini, asli ve fer’i bütün faillerini, aktif ve pasif destekçilerini ayırım yapmaksızın “mel’un ve hain” olarak görüyoruz.
Milletimizin kadını, erkeği, çocuğu, genci, yaşlısı, zengini, fakiri, esnafı, memuru, işçisi, işsizi, çiftçisi, şehirlisi, köylüsüyle darbe kalkışmasına ve zalim ve zorba kalkışmanın liderliğini üstlenen Fetullahçı Terör Örgütüne karşı sergilediği kararlı direnişin; her anı, bütünü, süreç ve sonuçlarıyla şanlı tarihimizin en mümtaz sayfaları arasında yerini aldığına inanıyoruz.
Siyasi, ideolojik, etnik, dini, mezhebi ve meşrebi farklılıkların, “bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya” ve nihayetinde “Tek Bayrak” altında, “Tek Devlet” çatısı altında, “Tek Vatan” ve “Tek Millet” zemininde birlikte yaşamaya, saldırılara karşı birlik ve beraberlik içerisinde direnmeye engel oluşturmayacağının 15 Temmuz akşamından bugüne milletimiz tarafından bizzat ortaya konulduğuna şahitlik ediyoruz.
Şerefli milletimizin yanında ve emrinde, bağımsız devletimizin arkasında ve hizmetinde olmaktan onur ve gurur duymamızı sağlayan 15 Temmuz darbe ve cunta girişimini bertaraf eden şanlı direnişte, şehitlik mertebesine ulaşanların, gazi olanların, meydanları dolduranların, tankları durduranların, mermilere aldırmayıp cuntacılarla hesaplaşanların istisnasız her birinin milletimizin duasını aldığına ve Yüce YARADAN’ın rızasını kazandığına yürekten inanıyoruz.
Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Meclis Başkanımızdan, Başbakanımıza, CHP ve MHP Genel Başkanlarımızdan, darbeye karşı durma sürecinde milletle birlikte hareket eden bütün siyasi partilerimizin genel başkanlarına, bakanlarımıza, milletvekillerimize, Silahlı Kuvvetler, Emniyet ve Milli İstihbarat Teşkilatımızın mensuplarına, kamu görevlilerine, medya kuruluşlarımıza, sivil toplum örgütlerimize mümtaz ve necip Milletimiz adına şükranlarımızı arz ve ifade ediyoruz.
Anayasal düzeni yıkmayı ve seçilmiş meşru hükümeti devirmeyi amaçlamak yanında ülkemizin işgale açık hale getirilmesini hedefleyen 15 Temmuz darbe kalkışmasının kişi, kurum ve ülke düzeyinde iç ve dış bütün uzantılarının ortaya çıkarılmasının, faillerinin en ağır şekilde cezalandırılmasının milletimizin en büyük beklentisi, bu süreçteki şehitlerimizin en net vasiyeti olduğunu hatırlatıyoruz.
Hunharca öldürmeyi ve şerefsizce ölmeyi göze alacak kadar insanlıktan çıkmış olan mensuplarıyla darbe-cunta kalkışmasını gerçekleştiren FETÖ’nün, ülkemizdeki ve ülkemizle ilişkisi bulunan yabancı ülkelerdeki mallarını, finans araçlarını, kurum ve kuruluşlarını, sivil toplumsu oluşumlarını ve insan kaynağını bütünüyle etkisiz hale getirmeye yönelik alınacak her tür tedbirle ve yürütülecek bütün faaliyetlerle ilgili olarak hem iç hem de uluslararası hukukun bütün imkan ve fırsatlarının son sınıra kadar zorlanması gerektiğine inanıyor, bu tedbir ve faaliyetlerle ilgili olarak milletimize ve devletimize maddi, manevi, fiili ve fikri her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.
Milletimizin azim ve gayreti, devletimizin kararlılığı ve kudreti ile bastırılan darbe ve cunta kalkışmasının, Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine olan sarsılmaz inancımızı ve bağlılığımızı pekiştireceğinin, bu kapsamda milletin sivil toplum kuruluşları olarak aramızdaki işbirliğinin derinleşmesine dönük büyük bir motivasyon ürettiğinin özellikle bilinmesini istiyoruz.
Cunta ve darbelerin sadece iktidara, iktidar partisine değil başta Mecliste temsil edilen muhalefet partileri olmak üzere siyaset kurumunun bütününe yönelik olduğunun bilinciyle hareket ederek darbeyi çökerten ve cunta girişimini bastıran milli birlik beraberliği ve dayanışma ruhunu, öncelikle içinden geçtiğimiz sürecin ve zaman sınırı olmaksızın geleceğin kalıcı ve hakim değeri haline getirilmesinin fert fert hepimizin en büyük ortak sorumluluğu olduğunu tereddütsüz ifade ediyoruz.
Geçmiş cunta, darbe ve muhtıralar sonrası Milletten kaçırılarak yazılan ve Millet korkutularak onaylanan ferman ve vesayet anayasalarının marifetiyle engellenen bir olma, birlik olma, farklılıklarla birlikte yaşama istek ve irademizi yeniden ve sarsılmaz bir şekilde edinme ve hayata geçirme konusundaki azim ve kararlılığın en somut delilinin biricik ülkemizin bütün il ve ilçelerinde 15 Temmuz akşamı meydanlara hakim olan görüntü olduğuna hiç kimsenin itiraz etmeyeceğini değerlendiriyor, bu çerçevede kolayca hedef alınmayacak bir Anayasal düzen, eşit yurttaşlık temelli siyasal ve hukuki sistem kurulmasına da imkan verecek Yeni Anayasanın yapım ve yazım sürecinde bu hususun özellikle dikkate alınmasını talep ediyoruz.
Mensubu olmaktan, hizmet etmekten, birlikte tarih yazmaktan onur duyduğumuz Aziz ve Necip Milletimize saygıyla arz ederiz.
Bu gönderiye henüz kimse yorum yapmadı