2010 yılında Şehitkamil Tapu Müdürlüğü’nde yaşanan olay sonrasında, personelimize açılan dava sonuçlandı. Haksız yere suçlanan personelimiz, mahkeme tarafından açıklanan gerekçeli kararla birlikte beraat etti.
2010 yılında gerçekleşen olayda, özel bir banka ile bir otel arasında satış ve vefa sözleşmesi imzalandı. Ardından iki tarafın ters düşmesi sonucu, 15 milyon euro civarında bir icra davası başladı. İcra müdürlüğü bu olay karşısında Şehitkamil Tapu Müdürlüğü’nden, satış ve vefa sözleşmesini elden talep ediyor. 2014 yılında göreve başlayan personellerimiz ise müzekkereye cevap vererek, acil olan evrakı elden takipli kişiye veriyor. Ancak burada konuyla alakası olmayan bir kişi konuya müdahil oluyor. İcra Müdürlüğü tarafından bu kişiye elden takipli verilen evraklara, 2 yeni madde ekleniyor. Bu maddelerin eklenmesiyle birlikte 15 milyon euro kadar haksız kazanç elde edilmiş oluyor. Bu olaydan sonra esrarengiz bir şekilde henüz 37 yaşındayken istifa eden İcra Müdürü, kayıplara karışıyor. Müfettişlerimiz defalarca konuyu incelemeye geliyor. Teftiş sonucunda Şehitkamil Tapu Müdürlüğü çalışanlarımızın bu olayda sorumlu olmadığı defalarca rapor tutuluyor. Ancak buna rağmen dava açılıyor. Müzekkereye cevap verenler dahil, bu olayla ilgilenen ve işlem yapan tüm çalışanlarımıza ağır ceza mahkemesi tarafından dava açılıyor. Amacın bu zararı devletin, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne yıkmak olduğu aşikar.
Bu olayda adı geçen tüm çalışanlarımıza nitelikli dolandırıcılık, çete kurmak, görevi kötüye kullanmak suçlarından dava açılmıştı. Yapılan duruşma sonrasında yargılanan tüm personelimiz beraat etmiştir.
Bu sıkıntılı süreç içerisinde maddi ve manevi zarara, haksızlığa ve baskılara uğrayan değerli çalışanlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bir daha bu ve buna benzer olayların yaşanmamasını temenni ediyoruz.
Yargı mercilerimizin bu tür olaylarda daha hassas davranmalarını rica ediyor, yüce Türk adaletine güvendiğimizi belirtmek istiyoruz.