19 Mayıs, vatanı işgal edilmek istenen, varlığına kastedilen bir milletin, en olumsuz şartlarda bile, yeni bir kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin meşalesidir.
Uzun sürmüş savaşlar sonrasında, yokluklara, bitkinliklere ve tüm olumsuzluklara rağmen ‘hem istiklal hem istikbal’ diyen, ölmeyi esir yaşamaya tercih eden milletimiz, 19 Mayıs 1919’da diriliş ve direniş ateşini yakmıştır. Devletin ve milletin desteğiyle direnişe öncü olmak için Samsun’a çıkan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının başlattığı Kurtuluş Savaşı, bağımsız bir devletin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Bu tarihî olayın sebep ve sonuçlarından çıkarılacak dersler vardır. 19 Mayıs, iman ve tutkuyla ruhumuzdaki özgürlük ateşi yandığı sürece, her taraftan kuşatılmış olsak bile, inananlar için her zaman bir imkân ve çıkış olduğunun kanıtıdır.
19 Mayıs’taki temel amaç, özgür ve bağımsız yaşamanın gençliğin ruhunda bir ideale dönüşmesi, geleceğin sorumluluğunun kalbinde yer edinmesidir. Toplumun bünyesinde enerjinin temerküz noktası, sosyal hayatın dolaşımdaki taze kanı olarak yer alan gençlik, atalarından devraldığı mirasın tarihî misyonunu kuşanarak, güncel sorumluluklarını da fazlasıyla yerine getirerek sonraki kuşaklara bayrağı devretmelidir. 19 Mayıs’ın gençlik bayramı ilan edilmesi, gençliğin, inancı, ahlakı, amacıyla ülkenin yarınını omuzlayacak namzet olması, tüm gelecek beklentilerinin sorumluluğunun onların omuzlarına yüklenmesi sebebiyledir. Gençliğimize, kendi tarih ve kültüründen uzaklaşmadan, asla boşluğa ve bezginliğe düşmeden bir umut, başarıya odaklanmış bir gayret ve fedakârlık, gerçekleşmesi onlara bağlı bir hayal, aydınlık, sınırsız bir ufuk, bir ideal emanet edilmiştir.
15 Temmuz direnişinde istiklal aşkını ve idealizmini ortaya koyan gençlerimizden bazılarının şehadete yürümesi, bazılarının gazi olarak hayatını sürdürmesi, milletimizin onlara olan güvencinin sarsılmaz teminatı olmuştur. Ülkenin savunulmasında da geleceğe taşınmasında da asırlar boyu devam eden tarihî misyonun taşınmasında da kutlu mirasın geleceğe tevarüs ettirilmesinde de gençliğimizin her zaman rolü ve yeri olmuştur, olacaktır. Çocuklarımızın gençliğe daha nitelikli adım atması, gençlerimizin daha şuurlu bir sorumluluk yüklenmesi için eğitim sistemimizin değerlerimizle güncel gelişmeler ışığında yeniden mezcedilmesi gerekmektedir.
Eğitim sistemimizdeki bazı eksiklikler, aksaklıklar, tenakuzlar, sık değişen ama sonuçları değişmeyen kadük uygulamalar neticesinde bazı gençlerimizin kültürel kopma, şiddet, manevi boşluk, uyuşturucu gibi toplumu çürütecek, geleceğini karartacak yıkıcı faaliyetlerin kurbanı olması içler acısı bir durumdur. Aile ve akraba bağlarındaki çözülme, eğitim sistemindeki yanlışlıklar geleceği gençlik için cehenneme çevirmektedir.
Gençliğin hayata hazırlanmasında aile, çevre ve sivil toplum kuruluşları büyük sorumluluklar üstlenmeli, değerlere ağırlık ve öncelik veren bir eğitim sistemi için herkes el ele vermelidir. Gençliği kazanamayan, geleceği kaybeder. Gençliği kurtarma savaşı, bir yerde kurtuluş savaşıdır.
Kendine güvenen, aydınlık yarınları arayan, erdemli, şuurlu, bilgili, tarih bilinci ve millet aidiyeti yüksek, medeniyet değerlerine bağlı, duruşuyla yerli, bakışıyla evrensel yetişmiş gençlerle toplumu mamur, dünyayı imar edebiliriz.
Memur-Sen olarak, milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tebrik ediyoruz.