18 Mart 1915, birlik ve beraberlik içinde omuz omuza mücadele eden milletimizin canları pahasına mücadele ederek, eşsiz bir kahramanlık destanını yazdıkları tarihtir.18 Mart 1915, birlik ve beraberlik içinde omuz omuza mücadele eden milletimizin canları pahasına mücadele ederek, eşsiz bir kahramanlık destanını yazdıkları tarihtir.
Çanakkale, ebedi kardeşliğimizi anlatan muhteşem bir destandır. Birlik ve beraberlik içinde kardeşçe kenetlenmenin açık bir sembolü olan zafer, ecdadımızın iman ve azminin bir ifadesidir. Bu zaferde ecdadımız ayrıca, cephede bile düşmanından esirgemediği merhametini ve şefkatini tüm dünyaya örnek olacak şekilde ortaya koymuştur.
Şehadetleri dinin temeli olan ezanın ve Kur’an’ın, hilal sembolüyle birlikte ilelebet bu gök kubbede yansıması, yankılanması için yüz binlerce can verilmiştir. O nedenle, Çanakkale, beşer idrakiyle tahayyül edilecek tüm amaçları, anlamları aşan, geride bırakan, önemsizleştiren bir diriliş ve direniş destanıdır; mukaddes değerlerle kaynaşmış, bütünleşmiş varlığımızı yok etmeyi amaçlayan devletler açısından ise müthiş bir hezimettir; ölmekten korkmayan bir ruh yüceliğinin, öldürmekten çekinmeyen sefil ruhları bozguna uğratmasıdır. Çanakkale, insanlık onurunun, İslam kardeşliğinin, emperyalist zorbalara karşı dayanışmanın aşılmazlığı, geçilmezliği, yenilmezliğidir.
Her toplumun tarihsel serüvenlerinde milat sayılacak önemli kırılma ve geçiş anları vardır. Bu anlamda Çanakkale önemli bir aşamadır. Çanakkale, bu topraklar üzerinde yaşayan halkların gerçek anlamda ‘millet’ ve Anadolu’nun bu milletin ebedî vatanı olduğunun bir kez daha tescili, kanıtıdır.
Çanakkale’de; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i’ ile milletimiz bir bütün olarak mücadele vermiş, vatan söz konusu olduğunda aidiyetlerin hiçbir önemi olmadığının en güzel örneğini sergilemiş; din, vatan, namus tehlikeye girdiğinde canın, malın hiç düşünülmeden verilebileceğini de cesurca ortaya koymuştur. Nifak tohumlarının içimizde yeşermemesi, ancak Çanakkale’deki birlik ve beraberlik ruhuyla mümkün olacaktır.
Tarihte eşi ve benzerine az rastlanan bu müthiş zaferde, ecdadımız 250 bin şehit vermiştir. Bu durumu Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle dile getiriyor:
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
Gidip de gelmeyeceğini bildiği halde, düşmana karşı göğsünü siper edenler, yeni nesillere rehber ve ilham kaynağı olmalıdır. Çanakkale’de ‘Bedrin Aslanları’ misali omuz omuza vuruşanlar Türkler, Kürtler, Araplar, Çerkezler, Arnavutlar, Lazlardan başkası değildir. İşte bugün de Çanakkale'yi ölümsüzleştiren bu ruha ihtiyaç vardır. Bizi “Büyük Türkiye” idealine taşıyacak olan bu ruhtur.
Bayındır Memur-Sen olarak; Çanakkale Zaferinin 101. Yıldönümünde milletimizin değerlerinin ne kadar sağlam ve güçlü olduğunu dünyaya gösteren şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Bu gönderiye henüz kimse yorum yapmadı