Bayındır Memur-Sen 7. Olağan Genel Kurulu Ankara’da geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu’nun yeniden seçildiği Olağan Genel Kurul, kardeşlik ortamı içerisinde geçti.
Bayındır, İnşaat ve Köy Hizmetleri Hizmet kolunda yetkili sendika olan Bayındır Memur-Sen 7. Olağan Genel Kurulu Ankara’da geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Genel Kurulda konuşan Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Soner Can Tufanoğlu, Mehmet Akif İnan başta olmak üzere geçmişte görev almış Memur-Sen Başkanlarının, hak ve emek mücadelesinde büyük katkıları olduğunun altını çizdi.
Ekonomik gelişmelere de değinen Tufanoğlu, birçok sıkıntıyla beraber çeşitli krizlerin de hayatımızı etkilediğine vurgu yaparak, "Kontrol altına alınsa da bugün, döviz kurundaki hareketlilik ekonomimize belli bir yük getirmiştir. Öte yandan emtia fiyatlarındaki dengesiz artışlar ve yüksek enflasyon alım gücümüzde ciddi düşüşlere sebep olmuştur. Biz tam da bu noktada duygusallıktan uzak, gerçeklikle yüzleşilmesi gerektiğini düşünerek, tekliflerimizi ve önerilerimizi hükümete sunuyoruz. Dolayısıyla bugün spekülasyon ve manipülasyon yapanların, hatta haksız kazanç peşindeki stokçuların oluşturdukları kriz söylemlerine karşı adil bölüşüm çağrısı yaparak ahlaki üstünlüğümüzü ortaya koyuyoruz" ifadelerini kullandı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın öncülüğünde sadece kamu görevlilerinin mali yapısını korumakla kalmadıklarını dile getiren Tufanoğlu, bütüncül bir şekilde sosyal diyaloğu da öne çıkartarak ülkemizin bütün sorunları ile doğrudan ilgilendiklerinin altını çizdi.
‘’Sendikamızın mali yapısını düzelterek güçlendirdik’’
Tufanoğlu, göreve başladığı Aralık 2014 yılından itibaren “Ülkemizde yaşanan bunca sorunlara ve olaylara rağmen kısa zamanda büyük hedeflere birlikte ulaştık. Hayallerden öte işler yaptık. Sendikamızın mali yapısını düzelterek güçlendirdik. Daha kurumsal ve güçlü bir teşkilat yapısına kavuşmak için şubeleşme sürecini başlattık ve 18 yeni şube kurulumunu gerçekleştirdik. Ziyaret etmediğimiz, elini sıkmadığımız üye kalmayacak diyerek 12.000’lerde olan üye sayımızı birlikte 23.000’lere ulaştırdık. Çalışan sayımızı daha profesyonel ve kurumsal hizmet verebilmek adına 25 kişiye çıkarttık. Bayındır Akademi’yi kurarak kendi hizmet alanımızda önemli saha araştırmaları, kitaplar ve odak analizleri yayınladık" şeklinde konuştu.
Bayındır Memur-Sen olarak sendikal faaliyetlerin yanı sıra sosyal faaliyetlerde de öncülük yaptıklarına dikkat çeken Tufanoğlu, pandemi döneminde, Filistinli kardeşlerimize yardım konusunda ve İdlib'de gerçekleştirilen projelerde ellerini taşın altına koyduklarını dile getirdi.
Tufanoğlu son 4 dönemdeki toplu sözleşme süreçlerine bakarak, AFAD çalışanlarından, Tapu Kadastro çalışanlarına, hizmet kolundaki kamu görevlilerinin giyim yardımından, fazla mesai ödemelerine kadar birçok sorunu kamu görevlilerinin lehine çözdüklerinin altını çizerek, 6. Dönem toplu sözleşme ile 4 meslek grubu üzerinden ifade edilen 3600 Ek gösterge kapsamını genişlettiklerine vurgu yaptı.
‘Şimdi Yeni Hedefler Koymanın Zamanıdır’’
"Şimdi yeni hedefler koymanın zamanıdır" diyen Soner Can Tufanoğlu, Üye sayısını 30 binin üzerine çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Şube sayısını da artıracaklarını vurgulayan Tufanoğlu, “Hizmet kolumuza ilişkin kitap ve araştırma raporları gibi bilimsel yayınların sayısını artıracağız. Üyelerimize mali anlamda destek olmak adına Bayındır Memur-Sen Sandığı olan BAYSAN’ı kurup faal hâle getireceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Genel Kurul’da konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen’in kazanımlarını hatırlatarak “Birkaç kişiyle başlayan yolculuğumuzda Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olan ve 11 hizmet kolunda yüzlerce kazanım elde etmiş bir emek örgütüne dönüştük. Kamu görevlileri ne aldıysa altında yeri, teri, imzası ve emeği olan bir teşkilat burası... Başkasının ne dediğine hiç aldırmadık. Bizim sendikacılığımız diğerlerine göre değil değerlerine göre sendikacılık yapıyoruz. Biz bu ülke için kendimize yakışanı yapıyoruz. Anadolu’nun kabul görmüş değerlerini baş tacı yaparak, milletin özlem duyduğu standartları adım adım yükselterek Türkiye’nin en büyük emek örgütü haline geldik” diye konuştu.
Memur-Sen’in demokratikleşme yolunda atılan adımların önemli bir taşıyıcısı olduğunu belirten Yalçın, toplumun beklediği kazanımlar için verilen mücadelelerde teşkilat olarak önemli bir rol oynadıklarını ifade ederek “Demokrasi mücadelesi yolunda pek çok kangrenli sorunu geride bıraktık. Katsayı zulmünden tutun da, Milli Güvenlik Dersi adı altındaki eğitimin ruhuna aykırı uygulamalara, üniversite önlerindeki çağ dışı görüntülerden kamusal alan yalanına kadar vesayetçi aymazların tüm tortularını temizleme noktasına, ham demokrasinin tam demokrasi olması konusunda biz hep millet iradesinin yanında olduk” şeklinde konuştu.
“Demokratikleşme mücadelesinde yüksek tansiyonu yenen ülkemiz, ekonomide yüksek enflasyonu adil bölüşümle yenmelidir”
Türkiye’nin son dönemlerde yaşadığı enflasyon sorununa değinen Yalçın, geçmiş yıllardaki yüksek enflasyonları da hatırlatarak “Bütün direncini kaybetmiş, parazitlerin vücudunu hapsettiği yüksek enflasyonlu bir ortamdan Türkiye düşük enflasyonu bir zemini yakalayabildi. Vesayetle mücadele dediğimiz Mit krizinden Gezi vandalizminde, 17-25 Aralık kumpasından 6-7 Ekim olaylarına ve sonunda 15 Temmuz işgal girişimine varana kadar bu tansiyonlu süreci birlikte yaşadık, göğüsledik. Memur-Sen olarak Türkiye’nin en büyük emek hareketi olarak millet iradesini baskılamaya çalışanlara biz bu vesayet arayışına, aymazlığa geçit vermedik. Her zaman milletin yanında olduk, dirayetli durduk. Bu ülkenin bir gecede yüzlerce kepenkin kapandığı, bankaların hortumlandığı, 70 cente muhtaç kaldığı zeminden geldiği noktayı görüyoruz. Bununla İstikrarlı vesayeti, defolu demokrasiyi, yüksek enflasyon ve yüksek tansiyonu yaşadık. Geldiğimiz zeminde yüksek tansiyon yenildi ama yüksek enflasyon yeniden önümüze geldi” ifadelerini kullandı.
Temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesi noktasında en önemli güç olarak bu millet iradesinin yanında durduklarını söyleyen Yalçın, “Geldiğimiz nokta itibariyle yüksek enflasyon yeniden gündemimize oturdu. Bu yüksek enflasyonu yenmek ve fiyat istikrarını sağlamak temel öncelik olmalıdır diye her fırsatta çağrıda bulunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki hangi kazanımı alırsak alalım yüksek enflasyon varsa bir süre sonra değersizleşecektir. Bu nedenle sabit gelirliler olarak, kamu görevlileri olarak ‘memur için en iyi zam düşük enflasyon ve piyasa istikrarıdır’ dedik” diye konuştu.
“Bölüşümde adaleti, piyasada istikrarı sağlama sorumluluğu siyasi iradenin üstündedir”
Kriz ortamları gelir eşitsizliğinin arttığını vurgulayan Yalçın, “Krizlerde birileri servetini büyütürken geride kalan büyük kesim daha da geride kalır. Makas açılır gelir eşitsizliği büyür. Bölüşümde adaleti sağlamak, düşük enflasyonu temin etmek, piyasa istikrarını temin etmek ve bu ülkenin yarınına ilişkin umutlarını tazeleme noktasındaki öncelikli sorumluluğu siyasi iradededir” dedi.
Memur-Sen’in geçmişte olduğu gibi vesayet odaklarının sivil kuvveti olmadığını belirten Yalçın, “Ülkemize operasyon çekmeye yönelik dışardan emir alan lobilerin, lejyonerlerin, içerde onlara taşeronluk eden yapıların ülkeyi zarara uğratmak için fırsat kolladığı böyle bir ortamda yanlışlara dur deyip millet iradesinin yanında olmaya devam etmek ülkenin geleceğe dönük istikametine dönük elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Emtia fiyatlarından ev kiralarına varana kadar her yerde sabit ücretli ve düşük gelirlileri koruyacak güçlü adımlar ve kararlılık şart” diyen Yalçın, “Ülkemizin ekonomik istikrar için verdiği mücadele de çalışma hayatına ilişkin atılacak adımları ihmal etmemesi çok önemli bir duruştur. 3600 ve Ek gösterge düzenlemesine ilişkin bazı itirazlarımız olsa da güçlü bir adım oldu. Doğruyu taltif ettik itirazlarımızı da takip etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.
7. Olağan Genel Kurul’un yeni bir dönemin başlangıcı olacağına inandığını ifade eden Yalçın “Bayındır Memur-Sen vizyonu açık, önü açık, yarına ilişkin kararlılığı yüksek bir teşkilattır. MESYET çalışmasıyla birlikte ne kadar vizyoner bir sendika olduğunu herkese ispatlamış üyesine de hizmet etme noktasında önemli bir misyonu başarmıştır. Bu Genel Kurul’un zaten genç, dinamik ve heyecanı yüksek olan Bayındır Memur-Sen teşkilatına daha da güç katacağına inanıyor, yeni başlangıçlara vesile olmasını diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Programda konuşan Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu, Bayındır Memur-Sen’in 7. Olağan Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olmasını dileyerek, ‘’Geçmişte olduğu gibi şimdi de Bayındır Memur-Sen ile yakın ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Karayollarında çalışan personelimizin ve ülkemizin refahı için çalışan tüm Bayındır Memur-Sen neferlerine yeni dönemde başarılar diliyorum’’ dedi.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Adlı ise, ‘’Öncelikle bu güzel ortamı hazırlayanlara teşekkür ediyor, Bayındır Memur-Sen’in 7. Olağan Genel Kurulu’nun hem kendi kurumumuza hem de ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Örgütlenme konusunda çalışanlarımızı daha fazla bilgilendirerek, sendikalaşmaya daha fazla vakit ayırmak gerekiyor. Bayındır Memur-Sen bu konuda öncü olan bir sendikadır’’ dedi.
Genel Başkanımız Soner Can Tufanoülu, programın sonunda emekliliğe ayrılan Genel Başkan Vekilimiz Ayhan Aldagül’e ve bayrak değişimi yapan Genel Başkan Yardımcımız Ömer Türk’e teşekkür ederek plaket takdiminde bulundu.
Bayındır Memur-Sen 7. Olağan Genel Kurulu sonucu yeni yönetimimiz belli oldu.
Genel Başkanımız: Soner Can TUFANOĞLU
Genel Sekreterimiz: Fikret ONHAN
Genel Başkan Yardımcımız (Teşkilat): Taner DÜZGÖREN
Genel Başkan Yardımcımız (Mali İşler): Levent TOSUN
Genel Başkan Yardımcımız (Mevzuat ve Toplu Sözleşme): Gökhan ŞİMŞEK